Logosentrizm ve Diplomatik Sinyal Nedir?
Logosentrizm ve Diplomatik Sinyal Nedir?
Ayşegül Elif ÇAYCI
Costas Constantinou, çalışmalarında yukarıda da belirttiğim gibi, “gastronomi diplomasisi” olarak adlandırdığı kavramı tartışmaktadır. Constantinou, çalışmalarında diplomasiye tarihsel açıdan incelerken yemek konusunu diplomasinin bir yüzü olarak görmektedir.
Yemek, diplomasi alanının aktif bir aracı değildir. Diğer bir ifadeyle yemek, diplomatik faaliyetlerin olası etki düzeylerini arttırma veya eksiltme noktasında belirleyici bir unsur değil; sadece törensel pratiklerin bir parçasını oluşturmaktadır.
Gastronomi ve diplomasiyi Gastronomi araştırmalarında birlikte düşünürken, bunların kullanımlarını hem özel hem kamusal, yerel ve uluslararası olmak üzere bir topluluk odağı olarak düşünmeliyiz (Constantinou, 1996, s. 126).
Aristoteles, müştereklik yaratılması konusunda Logosentrizm ve Diplomatik Sinyal Nedir? birlikte yemek yeme kültürünün öneminden söz etmektedir. Yani; arkadaşlarla ya da düşmalarla bir yemeği paylaşmak, bağları güçlendirmeye ve düşmanlığı azaltmaya hizmet etmektedir.
Ragnar Numelin, Batılı olmayan toplumlardan söz ederken, kan ve süt paylaşımı ritüelleri gibi çeşitli toplum inşa etme uygulamalarından söz etmektedir. Bu uygulamalar, içgüdüsel bir kardeşlik duygusu yaratmanın yanı sıra, düşmanlığın sona ermesini ve dayanışmanın başlangıcını ifade etmek için düzenlenen büyük festivaller düzenlendiğinden söz etmektedir (Numelin, 1950, s. 200-208).
Constantinou, gastronominin diplomaside kullanımını “logosentrik olmayan iletişim biçimi” olarak, yani işlevsellik için sözlere ihtiyaç duymayan bir iletişim biçimi olarak tanımlamaktadır.
Bu kavram, Raymond Cohen’in sözlü diplomatik sinyalleme üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarında karşımıza çıkmaktadır. Cohen, sözel olmayan iletişimi, bir devletin kendi vatandaşlarına ya da diğer devletlere uluslararası bir konuyla ilgili bilgi aktarması şeklinde olmak üzere iki açıdan ele almaktadır (Cohen, 1987, s. 19).
Bu durum gastro diplomasiyle ilgili konularda belirgin bir biçimde gözlemlenebilmektedir. Diplomatlar ve diğer ülke temsilcileri arasında gerçekleşen yemeklerde veya sosyal yardım programı kapsamında verilen yemeklerde sözlü olmayan bir aktarım gerçekleşmektedir. Cohen’in belirttiği gibi, altta yatan diplomatik sinyal, aslında niyetin ne olduğunun bir göstergesidir.
Gasto diplomasi bir diğer ifadeyle yemek diplomasisi, kelimelerin ortadan kalkmasıyla birlikte daha güçlü bir iletişim aracı olarak hizmet etmektedir. Dil, tek başına göreceli olmakla birlikte belirsizdir. Ancak dil, beden dili ile birlikte kullanıldığında anlaşılır bir hikaye anlatmaktadır.
Bununla birlikte, özel olarak politik amaçlarla gerçekleştirilen bir gastro diplomasi faaliyeti, açık ya da belirsiz bir biçimde bir diplomatın taleplerini ortaya koymak için gerçekleştirilmektedir.
Bu noktada oturma düzeni ve protokolün diğer davranışları, değişen güç dengelerine işaret eder; ancak bütün bunlar üzerinde çok fazla düşünülmüş gibi gösterilmeden yapılmaktadır. Dikkatle hazırlanmış bir menüde yer alanlar ya da menüden çıkarılanlar, bir mesaj vermek için kullanılabilir.
Cohen, sözsüz iletişim biçiminin anlam belirsizliğinden faydalanabileceği gibi, açık bir sözlü ifadeye dahil olan bir çeşit taahhütten kaçınarak bir mesajın aktarılmasında faydalı olabileceğini ifade etmektedir (Cohen, 1987, s. 35). Yiyecek ve içecekler iletişim aracı olarak kullanıldığında, diplomasinin yeni bir biçimi ortaya çıkmaktadır. Bu da, bir diplomatın etki alanını genişletmek için farkında olması gereken bir alan olarak kullanılmaktadır.
kaynak Türk Aşçı Haberleridir
Yorumlar
Yorum Gönder